SEFiA İklim Gündemi’nin yeni sayısına hoş geldiniz…

Bugün, 12 Şubat 2024.

Bu sayıda, çelik endüstrisi özelindeki stratejileri çelik atılım gündemi çerçevesinde değerlendiriyoruz. Öne çıkan iklim ve finansman haberlerine göz atıyoruz.

Yorum ve geri dönüşlerinizi bekliyoruz!

Keyifli okumalar,

SEFiA İklim Gündemi’ne Abone Olun

İKLİM VE FİNANSMAN HABERLERİ

Avrupa Komisyonu, AB’nin 2040 yıllına kadar sera gazı emisyonlarını %90 oranında azaltmasını önerdi. Planının odak noktasında Avrupa’nın temiz teknoloji endüstrilerinde bir avantaj yakalaması ve seçimlere girerken iklim politikasına olan kamu desteğini sürdürmek var.

  • 2040 hedefi: Hedef, kömürle çalışan enerji üretiminin kademeli olarak terk edilmesini ve genel fosil yakıt kullanımının %80 oranında azaltılması ve bunun yerine yenilenebilir ve nükleer enerjinin kullanılmasını içeriyor.
  • Maliyet: Teklif taslağında, sıcaklıkların 2050 yılına kadar sanayi öncesi dönemin 1.5 derece üzerine çıkması durumunda yaşanacak aşırı hava olaylarının AB’ye 2.4 trilyon euroluk bir ek maliyete yol açacağı yer alıyor.
  • Tarım: AB yönetimi, çiftçilerin haftalar süren protestolarının ardından tarımı içeren kısmında öneriyi zayıflattı. Önceki AB hedefi taslağında, genel iklim hedefine uyum sağlamak için tarımın karbondioksit dışındaki emisyonları 2040 yılına kadar 2015 seviyelerine göre %30 oranında azaltması gerektiği belirtilmişti. Fakat bu hedef son taslaktan çıkartıldı.
  • Karbon yakalama: Komisyon’un yaklaşan 2040 iklim hedefine yönelik etki değerlendirmesi, karbon yakalama teknolojilerinin büyük ölçekte kullanılacağını ve ETS’de sürekli artan karbon fiyatının önemli bir teşvik unsuru olacağını belirtiyor. Senaryo, 2050 yılına kadar her yıl yakalanan 450 Mt CO2’nin 250 Mt’sinin yeraltı depolamasına konulacağını varsayıyor.
Düşünce kuruluşu Ember tarafından hazırlanan “Avrupa Elektrik İncelemesi” raporuna göre rüzgâr ve güneş enerjileri 2023 yılında AB elektriğinin %27’sini üreterek ilk kez dörtte bir oranının üstüne çıktı. REPowerEU planı, bu oranın 2030’a kadar %55’e çıkmasını öngörüyor.

  • Fosil yakıt üretimi: Fosil yakıtlar, 2023 yılında %19’luk rekor bir düşüşle ilk kez AB elektriğinin üçte birinden daha azını oluşturdu. Kömür %26’lık düşüşle bölgedeki elektrik üretiminde %12 pay alırken, gaz ise 1990 yılından bu yana en büyük yıllık düşüşü (%15) yaşadı.
  • Yenilenebilir enerjide rekor: 2023 ilk defa rüzgâr enerjisinin üretimde gazı geçtiği yıl oldu. Rüzgâr enerjisi, üretimin %18’ini oluştururken, gaz %17’de kaldı. Güneş enerjisi büyümesini sürdürerek AB elektriğinin %9’unu üretti.
  • Emisyonlar: Rüzgâr ve güneş enerjisinin artması ve elektrik talebinin düşmesiyle birlikte AB enerji sektörü emisyonlarında %19 ile en büyük düşüş kaydedildi.
Gelişmiş ülkeler, yeni kayıp ve zarar fonunun yönetim kurulundaki temsilcilerini kararlaştırılan tarihe kadar seçemedi. Bu durumun, iklim mağdurlarına kaynak oluşturulmasını geciktirebileceği değerlendiriliyor.

  • Bir adım geriden: COP28’de hükümetler BM’nin iklim değişikliği kolundan fonun yeni yönetim kurulu için en geç 31 Ocak 2024 tarihine kadar bir toplantı düzenlemesini talep etmişti. Gelişmekte olan ülkelerin farklı bölgesel grupları 14 temsilciden 13’ünü seçti. Temsilcilerin sadece ikisi kadın. Ancak gelişmiş ülkeler kendi adaylarından hiçbirini seçmedi ve BM İklim Değişikliği sözcüsü, tüm adaylar duyurulana kadar kurulu toplayamayacaklarını söyledi.
  • Taahhütler: AB fona 447 milyon dolar taahhütte bulunurken, ABD, Japonya ve İngiltere gibi büyük ekonomileri içeren Şemsiye Grubu yalnızca 115 milyon dolar taahhüt etti.
Dünya Bankası‘nın, Krize Hazırlık ve Müdahale Yanıtı Seti’nde yapılan iyileştirmeler, ülkelerin mevcut bir proje kredisinden veya acil müdahale için başka bir olanaktan ödenmemiş fonların %10’a kadarını anında almasına olanak tanıyacak.

  • Hedef: Böylece doğal afetlerden ve diğer ekstrem olaylardan etkilenen üye ülkelerin, mevcut kredi programlarından acil durum fonlarına hızlı bir şekilde erişmelerine olanak tanınması hedefleniyor. 5 milyar dolarlık bir kredi portföyünün 3 milyar dolarını kullanmamış bir ülkenin, bir kasırga, deprem veya pandemi durumunda anında 300 milyon dolara erişebileceğini belirtiliyor.
Ocak 2024,  şimdiye kadar kaydedilmiş en sıcak ocak ayı olarak kayıtlara geçti. Bu yeni rekorda insan kaynaklı iklim değişikliği ve Doğu Pasifik Okyanusu’ndaki yüzey sularını ısıtan El Niño hava olayı gibi faktörler rol oynuyor.

  • Perspektif: 2023 Haziran’dan bu yana her ay, önceki yılların aynı ayıyla karşılaştırıldığında kaydedilen tarihin en sıcak ayları oldu. 2024 yılının üçte bir ihtimalle geçen seneden daha sıcak olacağı ve %99 olasılıkla en sıcak beş yıl içerisinde yer alacağını belirtiliyor.
  • Türkiye: Türkiye’deki aşırı hava olaylarının sayısı 2023’te 1475’e çıktı ve böylece yeni bir rekor kırıldı. Bir yıl öncesine göre %45’i bulan artış oranıyla büyük bir sıçrama yaşandı. Türkiye’deki aşırı hava olaylarının sayısı son altı yıldır artmaya devam ediyor.
Türkiye’nin yüzer GES potansiyelinin –içme suyu hariç tutularak göl, gölet ve barajların %10’unun panellerle kapatılması hâlinde–  yaklaşık 80 bin megavat olduğu belirtiliyor. Su derinliği, malzeme, işçilik kalitesi, çevre şartları gibi değişkenlere bağlı olmakla birlikte 1 megavatlık yüzer GES için yatırım maliyetinin yaklaşık 700 bin dolar olduğu vurgulanıyor.

  • Arka plan: Dünya genelindeki 115 bin rezervuarın %30’unun yüzer GES ile donatılması durumunda yıllık 9 bin 500 teravatsaate yakın elektrik üretimi gerçekleştirilebilmek mümkün. Türkiye’nin yıllık elektrik üretimi ise yaklaşık 330 teravatsaat düzeyinde bulunuyor.
  • Potansiyel: Tüm düşük karbon teknolojilerinin içinde sadece güneş panelleri ile 2050’ye kadar yıllık 4,9 gigaton karbondioksit salımının önüne geçebileceği, bunun toplam emisyon azaltım miktarının %21’ini oluşturduğu hesaplanıyor.

ATILIM GÜNDEMİ RAPORLARI KAPSAMINDA ÇELİK ATILIMININ DEĞERLENDİRMESİ

Uluslararası Enerji Ajansı – IEA (2020) verilerine göre, enerji ile ilişkili küresel karbon emisyonlarının yaklaşık %7’sinden sorumlu olan çelik endüstrisi, küresel çapta karbon salımlarının azaltılması ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılması adına önemli adımlar tasarlamakta ve kritik stratejiler geliştirmektedir. Bu alandaki gelişmeler özellikle 2022 ve 2023 yıllarında gerçekleşen önemli uluslararası etkinliklerle şekillenmiştir. BM İklim Zirvesi, COP26 ve COP27 BM İklim Değişikliği Üst Düzey Şampiyonları (UN Climate Change High-Level Champions for COP26 and COP27) tarafından belirlenen öncelikli eylem planları, çelik sektörünü de kapsayan geniş bir atılım gündemini ortaya koymuştur.

Öncelikle 2021 yılında gerçekleşen COP26 zirvesinde oluşturulan “Atılım Gündemi” adlı eylem planı, G7 ülkeleri ve Avrupa Komisyonu üyeleri dâhil olmak üzere merkez ekonomilerin desteğini alarak, küresel sera gazı emisyonlarının %50’sinden fazlasını oluşturan beş temel sektöre odaklanarak enerji maliyetlerinin azaltılması ile gıda güvenliğinin artırılmasını hedeflemiştir.

Ardından, 2022 yılında Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde düzenlenen COP27 sırasında, Paris Anlaşması müzakereleri paralelinde, küresel ekonominin yarısından fazlasını oluşturan ülkeler bir araya gelmiş ve enerji, ulaşım, çelik, hidrojen ve tarım sektörlerini hedefleyen 25 öncelikli eylem planı da hazırlamıştır. COP26 ve COP27 İklim Değişikliği Üst Düzey Şampiyonları enerji, ulaşım ve çelik sektörlerinde karbonsuzlaştırma, düşük emisyonlu hidrojen üretimi ve sürdürülebilir tarıma geçiş konularında hazırladıkları 25 öncelikli eylem planında yer alan bazı kararlar aşağıdaki gibidir:

  • Paris Anlaşması ile uyumlu olarak, çevreyi kirleten taşıtların aşamalı olarak trafikten çekilmesi için ortak bir hedef tarih belirlenmesi,
  • İklim Yatırım Fonları kapsamında, gelişmekte olan ülkelere yönelik finansal ve teknolojik yardımın sistematik olarak güçlendirilmesi,
  • Gıda güvencesizliği ile iklim değişikliği ve çevresel bozulmanın getirdiği sorunlara çözümler üretmek için tarımsal araştırma ve geliştirmeye yönelik yatırımların teşvik edilmesi.

Atılım Gündemi Raporu: 2022

Bu kapsamda, IEA, IRENA ve BM İklim Değişikliği Üst Düzey Şampiyonları, 2022 yılında ilk defa yayınlanan yıllık Atılım Gündemi Raporu ile (The Breakthrough Agenda Report 2022) liderlere, yöneticilere ve bireylere kritik öneriler sunarak, mevcut eylemleri değerlendirmiştir.

Son olarak 2023 yılında Dubai’de düzenlenen COP28’de ise, Kanada ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin liderliğinde binalar, çimento ve beton olmak üzere iki ek atılım girişiminin daha başlatılması, bu sektörleri de kapsayan atılım gündeminin genişlemesine yol açmıştır. Bu genişleme ile atılım gündemi, küresel emisyonların %60’ından sorumlu olan sektörleri kapsayacak şekilde daha geniş bir perspektife sahip hâle gelmiştir.

Ortak eylem planları içerisinde, Türkiye’nin özellikle çelik sektörüne yönelik öncelikli eylemleri destekleyen ülkeler arasında yer aldığı görülmektedir. 2022 yılında yayımlanan Atılım Gündemi Raporu’nda yer alan kararlar arasında, sıfır emisyonlu çelik üretiminde yatırımı harekete geçirmek için talep tarafı çalışmalarının bir araya getirilmesi, sıfır emisyonlu çeliğin uluslararası pazarlarda rekabet edebilmesinin sağlanması ile düşük emisyonlu ve sıfır emisyonlu çelik için ortak tanımlar ve standartlar oluşturulması konuları ön plana çıkmaktadır. Bu kapsamda örneğin, ülkeler ve şirket grupları tarafından ortak satın alma taahhütlerinin önemli ölçüde artırılması ve ticaret üzerine stratejik bir diyalog geliştirilmesi plan dâhilinde önceliklendirilmektedir.

Atılım Gündemi Raporu: 2023

Bu eylemlerin paralelinde, geçtiğimiz yıl ikincisi yayınlanan Atılım Gündemi Raporu da (The Breakthrough Agenda Report 2023), çelik sektörü özelinde uluslararası iş birliği ve çelik endüstrisinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için daha fazla çaba sarf edilmesi gerekliliğini vurgulamıştır. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli – IPCC (2022) tarafından hazırlanan bilimsel rapora göre, 2019 yılı itibariyle küresel sera gazı emisyonları içerisindeki payı %5 olan çelik sektörünün küresel salımları, 2010 yılından bu yana %15 oranında artış göstermiştir. 2030 yılına kadar ise, çelik sektöründeki salımların dörtte bir oranında azaltılması hedefi doğrultusunda, daha fazla çaba ve işbirliğine ihtiyaç duyulmaktadır.

İkinci rapor ayrıca ilk raporla benzer şekilde, çelik sektöründeki salımların düşürülmesi için ortak satın alma taahhütlerinin artırılması, yatırımların teşvik edilmesi ve çelik üretiminin karbon yoğunluğunun düşürülmesi için bölgesel ticaret projelerinde iş birliklerinin güçlendirilmesi gibi somut adımları içermektedir. Bu rapor, çelik endüstrisinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak adına hükümetler, şirketler ve sivil toplum kuruluşları arasında daha etkili bir işbirliğine ve eylem planlarına ihtiyaç duyulduğunu vurgulamaktadır. Özellikle sıfır emisyonlu çelik talebi yaratmak için yapılan kamusal sektör girişimlerine katılım, küresel pazarın %9’undan %20’sine yükselmiş olsa da, endüstri yatırımını büyük ölçekte harekete geçirebilecek türden satın alma taahhütlerinin henüz gerçekleşmemesinden hareketle, daha güçlü ortak çabaların acil bir şekilde devreye alınması gerçeğinin altı çizilmektedir. Ayrıca, sıfır emisyonlu çelik için emisyon muhasebe yöntemleri ve tanımları konusunda iyi bir ilerleme kaydedilmiş olsa da, gelişmekte olan ülkelere finansal ve teknik yardımın sağlanmasında yeni fonların başlatılması mütevazı bir ilerleme olarak değerlendirilmektedir.

Çelik Atılımı Özelinde

Bahse konu Atılım Gündemi Raporları’nın çıktılarının paralelinde, çelik atılımı odağında COP28’de belirlenen ve 2024 yılında yürütülecek eylemler aşağıdaki başlıklar altında sıralanabilir:

  • Tanımlar ve standartlar kapsamında ortak bir metodoloji oluşturulması,
  • Yeşil kamu alımları tarafında talep yaratılması ve yönetilmesi,
  • AR-GE ve demonstrasyon çalışmaları çerçevesinde ölçeklendirilerek, piyasa arzının hızlandırılması,
  • Karbosuzlaşma politkalarının yönetişimi kapsamında hükümetlerarası düzeyde platformlar kurulması,
  • Finans ve yatırımın önceliklendirilmesi.

Sonuç yerine

Çelik endüstrisinin gelecekteki karbon emisyonlarının azaltılması ve sürdürülebilir bir dünya için önemli bir paydaş olarak öne çıktığı görülmektedir. Ancak önemli bir dönüşüm sürecinden geçmekte olan çelik sektörü, sürecin erken ve kritik bir aşamasında bulunmakta ve hızlanan ilerlemeye rağmen, Paris İklim Anlaşması’na uygun bir patika üzerinde olması gereken konumdan önemli ölçüde geride kalmaktadır. Bu açıdan, sektörün düşük emisyon geçişine yönelik uluslararası seviyede daha fazla çaba, iş birliği ve yenilik gerektiği vurgulanan en önemli noktalar olarak karşımıza çıkmaktadır.

TAKİP ETTİKLERİMİZ

SEFiA İklim Gündemi ekibi olarak takip ettiğimiz değerlendirme yazılarını ve diğer önemli gelişmeleri derliyoruz:
  • Türkiye ile Venezuela arasında, petrol ve doğalgaz alanlarında iş birliğine ilişkin mutabakat zaptı imzalandı.
  • Ekoloji Örgütleri 1. Yıl Deprem Raporu’nu kamuoyu ile paylaştı.
  • Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığına sunuldu.
  • Gelişmiş ülkeler, yeni kayıp ve zarar fonunun yönetim kurulundaki temsilcilerini kararlaştırılan tarihe kadar seçemedi.
  • Henrik Stiesdal ve Andrew Garrad, rüzgâr enerjisi türbinlerinin gelişimine yaptıkları katkılar nedeniyle 2024 yılının Kraliçe Elizabeth Mühendislik Ödülü’ne layık görüldü.

HAFTALIK GÖRÜNÜM

SEFiA İklim Gündemi’ne Abone Olun