SEFiA İklim Gündemi’nin adresi değişiyor! Çelik sektörünün görünümüne dair iki rapor öne çıkıyor.
SEFiA İklim Gündemi’nin yeni sayısına hoş geldiniz…
Bugün, 25 Eylül 2023.
Bu sayıda, Uluslararası Enerji Ajansı ve İstanbul Politikalar Merkezi’nin çelik sektörü üzerine yayımladıkları son raporları inceliyoruz. Her iki rapor, sırasıyla uluslararası ve ulusal çelik sektörü gündemine dair güncel bulgular ortaya koyuyor.
Yorum ve geri dönüşlerinizi bekliyoruz!
Keyifli okumalar,
SEFiA ekibi.
İKLİM VE FİNANSMAN HABERLERİ
İklim Eylem Zirvesi, 20 Eylül’de New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında toplandı. 100’den fazla ülke zirveye katılmak için başvuruda bulunurken, başta ABD ve Çin olmak üzere büyük emisyon kaynağı pek çok ülke zirveye katılmadı.
- Bir adım geriden: BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, zirve öncesinde Hızlandırma Gündemi’ni ortaya koymuş ve sadece “harekete geçenlerin” ve “uygulamacıların’ zirveye katılmasına izin verileceğini söylemişti.
- Açıklamalar: Birçok lider, ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarını artırması gerektiği konusunda hemfikir olurken; kömür, petrol ve gazın kullanımdan kaldırılmasına yönelik ilerlemede fosil yakıt endüstrisinin siyasi etkisinin önemli bir frenleyici olduğunu belirtti.
AB ülkelerinde üretilen güneş ve rüzgâr enerjisindeki artış, Ağustos 2023’te Rusya’dan boru hattı ve LNG yoluyla yapılan toplam gaz ithalatının (33 TWh) %54’ünün yerine geçti.
- Fosil yakıtlara bağımlılık: Yenilenebilir enerji üretimindeki bu genişleme, elektrik üretim karışımını çeşitlendirmenin ötesinde ithal edilen fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılması olarak da yorumlandı.
Kolombiya ve Panama, kömüre dayalı elektrik üretiminden temiz enerjiye geçişi ilerletmek için çalışan ulusal ve yere hükümetler, işletmeler ve kuruluşların koalisyonu olan Powering Past Coal Alliance’a (PPCA) katıldı.
- Neden önemli? Dünyanın en büyük altıncı kömür ihracatçısı olan Kolombiya’nın PPCA’ya katılma kararı, küresel kömürden uzaklaşma sürecinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
- Plan: Kolombiya Hükümeti, madencilikle uğraşan toplulukları korurken, kömürden elektrik üretimini aşamalı olarak durdurmaya yönelik bir plan geliştirmek üzere PPCA ile birlikte çalışacak.
- Kolombiya-Türkiye: Kolombiya, aynı zamanda Türkiye’nin en çok kömür ithalat ettiği ülke konumunda.
Strategic Perspectives tarafından hazırlanan yeni bir rapor Avrupa Yeşil Mutabakatı, Çin’in 14. Beş Yıllık Planı, Hindistan’ın Enerji Koruma Yasası, Japonya’nın Yeşil Büyüme Stratejisi ve son olarak ABD Enflasyon Azaltma Yasası gibi ulusal geçiş planlarının nasıl endüstriyel büyümenin lokomotifleri haline geldiğini gösterdi.
- Neden önemli? Beş büyük ekonominin temel karbonsuzlaşma teknolojilerindeki üretim, dağıtım ve yatırım performanslarını ilk kez karşılaştıran çalışma, net sıfır geçiş politikalarının rekabet gücünün enerji güvenliğini ve gelecekteki ekonomik refahı önemli ölçüde güçlendirdiğini ortaya koydu.
Enerji araştırma dergisi Joule‘de yayınlanan yeni bir makale, ısı pompalarının soğuk ve sıfırın altındaki sıcaklıklarda petrol ve gaz bazlı fosil ısıtma sistemlerinden iki ila üç kat daha verimli olduğunu gösterdi.
- Neden önemli? Bu bulgu, soğuk hava performanslarını sorgulayan haberlerin aksine, standart ısı pompalarının neredeyse tüm Avrupa evleri için uygun olduğunu gösteriyor.
- Perspektif: Isı pompası kullanımı 2022 yılında %11 oranında arttı ve bazı ülkelerde son 12 ayda ısı pompası pazarı geçmişe kıyasla iki katından fazla büyüdü. Uzmanlar, AB’nin 2030 iklim ve enerji hedeflerine ulaşabilmesi için ısı pompaları tarafından sağlanan ısının önümüzdeki 10 yıl içinde en az üç katına çıkması gerektiğini söylüyor.
- Bir adım geriden: SEFiA’nın da aralarında olduğu iklim ve çevre alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, deprem bölgesi özelinde ve kentsel dönüşüm tartışmaları çerçevesinde binalarda yenilenebilir kaynaklara dayalı ısıtma ve soğutma sistemlerine ilişkin görüş ve taleplerini paylaşmış; ısı pompası kullanımının yaygınlaştırılmasının, Türkiye’nin karbonsuzlaşması bağlamında, gerçekçi bir adım olarak görülebileceğini vurgulamıştı.
ÇELİK SEKTÖRÜ GÖRÜNÜMÜ
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) ve BM İklim Değişikliği Üst Düzey Şampiyonları tarafından bu yıl ikincisi paylaşılan “The Breakthrough Agenda Report 2023”e göre, toplam küresel emisyonların yaklaşık %5’inden sorumlu olan çelik sektörünün, 2030 yılına kadar emisyon salımını %25 oranında azaltması gerekiyor.
- Çelik sektörü, yüzyıl ortasına kadar net sıfır emisyona ulaşma hedefini karşılayacak şekilde bir gelişim göstermiyor: 114 milyon tonluk geleneksel, yüksek emisyonlu çelik tesislerinin inşa edilmekte veya planlama aşamasında olduğunu bildiren rapor, 2025’e kadar yaklaşık 90 milyon ton yeni yüksek emisyonlu yüksek fırınların ekleneceğini vurguluyor. Raporda ayrıca, sıfıra yakın emisyonlu çelik tesisleri için yapılan duyuruların geçen yıla göre iki katından fazla artarak 13 milyon tona ulaştığı fakat bunun 2030’a kadar gereken 100 milyon tonun üzerindeki miktarın çok altında kaldığının da altı çiziliyor.
Çelik sektörünün 2030 hedeflerini karşılamaya yardımcı olacak şekilde, önümüzdeki 1-2 yıl içinde uluslararası işbirliğini güçlendirmek için acil önceliklere işaret eden beş öneri sıralanıyor: (i) Düşük emisyonlu ve sıfıra yakın emisyonlu çelik için ortak tanımlar üzerinde anlaşmalıdır. (ii) Sıfıra yakın emisyonlu çelik tedarik taahhütlerinin kapsamını gelecekteki çelik taleplerinin önemli bir bölümünü kapsayacak şekilde artırmalıdır. (iii) Önde gelen üretici ve tüketici ülkeleri de içerecek şekilde stratejik bir diyalog başlatılmalıdır. (iv) Büyük çelik üretim bölgelerinde ticari ölçekte pilot projeler belirlenmelidir. (v) Sıfıra yakın emisyon teknolojilerine yönelen sanayi geçişini destekleyen fonlar, önemli ölçüde artırılmalıdır.
Çelik sektörünün 2030 hedeflerini karşılamaya yardımcı olacak şekilde, önümüzdeki 1-2 yıl içinde uluslararası işbirliğini güçlendirmek için acil önceliklere işaret eden beş öneri sıralanıyor: (i) Düşük emisyonlu ve sıfıra yakın emisyonlu çelik için ortak tanımlar üzerinde anlaşmalıdır. (ii) Sıfıra yakın emisyonlu çelik tedarik taahhütlerinin kapsamını gelecekteki çelik taleplerinin önemli bir bölümünü kapsayacak şekilde artırmalıdır. (iii) Önde gelen üretici ve tüketici ülkeleri de içerecek şekilde stratejik bir diyalog başlatılmalıdır. (iv) Büyük çelik üretim bölgelerinde ticari ölçekte pilot projeler belirlenmelidir. (v) Sıfıra yakın emisyon teknolojilerine yönelen sanayi geçişini destekleyen fonlar, önemli ölçüde artırılmalıdır.
Çelik sektörünün Türkiye’deki görünümü
İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) “Türkiye Çelik Sektörünün Karbonsuzlaşması: Mevcut Durum” başlıklı raporu ise Türkiye’de çelik üretiminin karbonsuzlaşması konusunda ilgili paydaşlar için temel bilgi ve göstergeleri ortaya koyuyor.
- Neden önemli? Rapor, ham çelik üretimi sektörünün toplam emisyonlarını tesis bazında hesaplayan Türkiye’deki ilk çalışma.
- Görünüm: Çelik sektörü, Türkiye’nin enerji tüketiminin yaklaşık %7’sinden ve sanayideki enerji tüketiminin yaklaşık %22’sinden sorumlu. Sektör sebep olduğu 40 milyon ton emisyon ile ülkenin toplam emisyonlarının %7’sini oluşturuyor.
2022 itibariyle Türkiye’de 27 elektrik ark ocaklı (EAF), 11 indüksiyon ocaklı (İF) ve 3 adet entegre çelik tesisi (Yüksek Fırın – BF/Bazik Oksijen Fırını – BOF) çelik tesisi olmak üzere toplam 41 adet ham çelik üretim tesisi bulunuyor: Birim üretimde 9-10 kat daha fazla enerji tüketen entegre tesislerin çelik üretimi için ihtiyaç duyduğu enerjinin yaklaşık %90’ı kömürden %7’si ise fosil gazdan elde ediliyor. Elektrik ark ocaklı tesislerde ise tüketilen enerjinin yaklaşık %60’ı elektrik enerjisinden, %32’si fosil gazdan geliyor.
- Perspektif: BF-BOF için ağırlıklı olarak demir cevheri, kömür ve geri dönüştürülmüş çelik kullanılırken; EAF, çeliği çoğunlukla geri dönüştürülmüş çelik ve elektrik kullanarak üretir. Güncel verilere göre, toplam küresel çeliğin %70,7’si BF-BOF yolu kullanılarak üretilirken, yaklaşık %28,9’u EAF yoluyla üretilmektedir.
Değerlendirmeler
Türkiye, ham çelik üretimini büyük oranda hurda çeliğin eritilmesi ile gerçekleştiriyor. Böylece dünyanın önde gelen diğer çelik üreticisi ülkelerine göre daha düşük bir emisyon yoğunluğuna sahip. Fakat mevcut durumdaki gidişatın değişmediği bir senaryoda, küresel pazardaki karbonsuzlaşma ivmesinin gerisinde kalınabileceği belirtiliyor.
- Mevcut durum: Ham çelik üretimindeki dolaylı ve doğrudan tüm emisyonlar dikkate alındığında elektrik üretiminin yüksek CO2 yoğunluğu (Kapsam 2) ve hammaddelerin çıkarılma/lojistik emisyonları (Kapsam 3) nedeniyle, çelik üreticilerinin birim üretim başına CO2 emisyonları artış gösteriyor.
- Topyekûn bir dönüşüm: Türkiye’de yüksek emisyonlu sanayi sektörlerine bağlayıcı azaltım hedefleri tanımlayan uzun dönemli bir yasal çerçeve henüz bulunmuyor. Rapor, sektörde iş sağlığı ve güvenliği, hava kirliliği ve çevre kirliliği performansı gibi başlıklardaki performansını daha yukarıya taşıyacak topyekûn bir dönüşümün ihtiyacını vurguluyor.
- Sınırda Karbon Denkleştirme Mekanizması: Avrupa Birliği (AB) Sınırda Karbon Denkleştirme Mekanizması’nın yakın bir gelecekte yürürlüğe gireceği göz önünde bulundurulduğunda, sektörün; tüm tedarik zincirini kapsayan yeni pazar koşullarına uyumunu hızlandıracak şekilde harekete geçmesinin, küresel ölçekte Türkiye’ye rekabet avantajı getirebileceğinin altı çiziliyor.
TAKİP ETTİKLERİMİZ
SEFiA İklim Gündemi ekibi olarak takip ettiğimiz değerlendirme yazılarını ve diğer önemli gelişmeleri derliyoruz:
- Türkiye’nin Çin ile nükleer enerji görüşmeleri
- Aşırı hava olayları geçtiğimiz 40 yılda 2 milyondan fazla ölüme yol açtı.
- Yüzyıl sonunda, Türkiye’nin %30’undan fazlası “kurak” veya “yarı kurak” olarak sınıflandırılacak.
- Elektriğe erişimi olmayan kişilerin sayısı dünya çapında on yıllardır ilk kez geçen yıl arttı ve 760 milyona yükseldi.
TAKİP ETTİKLERİMİZ
Siz de fikrinizi belirtin