Sanayi, konutlar ve ulaştırma gibi enerji yoğun son kullanıcı sektörlerde fosil yakıt kullanımı elektrifikasyona geçişle azaltılmaya çalışılıyor.
SEFiA İklim Gündemi’nin yeni sayısına hoş geldiniz…
Bugün, 11 Eylül 2023.
Bültene geçmeden önce önemli bir duyurumuz var!
İki haftada bir yayınladığımız SEFiA İklim Gündemi’nin adresi, 9 Ekim 2023 tarihinden itibaren değişiyor. Yeni sayılara mail yoluyla ulaşmak için buraya tıklayarak aboneliğinizi teyit edebilirsiniz.
Bu sayıda, SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin Türkiye’de konut ve sanayide yeni elektrikli teknolojilere geçiş üzerine hazırladığı raporu inceliyoruz. Raporda tüm sektörlerde elektrik kullanım payının artması ve kullanılan elektriğin yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılanması, karbonsuzlaşma için önemli bir strateji olarak değerlendiriliyor.
Yorum ve geri dönüşlerinizi bekliyoruz!
Keyifli okumalar,
SEFiA ekibi.
İKLİM VE FİNANSMAN HABERLERİ
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, 30 Kasım’da başlayacak COP28 için üzerinde tartıştığı ve ekim ayında nihai halini alacak taslak öneri metninde fosil yakıtların küresel ölçekte aşamalı olarak durdurulması talebinde bulunuyor.
- Enerji sektörü: Uygun maliyetli ve karbondioksit içermeyen enerji kaynaklarının hâlihazırda mevcut olması nedeniyle, enerji sektörünün 2050’den çok önce büyük ölçüde fosil yakıtlardan arınmış olması gerektiğine vurgu yapılıyor.
- Direnç: Anlaşmaya varılacağı umut edilse de petrol ve gaz satışından elde edilen gelire bağımlı olan ekonomilerin direnciyle karşılaşılmasına kesin gözüyle bakılıyor.
- Bir adım geriden: Üye ülkeler, şu ana kadarki iklim zirvelerinde iklim değişikliğinin esas nedeni olarak gösterilmesine rağmen, fosil yakıtların kademeli olarak düşürülmesi konusunda tam bir uzlaşmaya varamadı.
AB’de fosil yakıtlardan elde edilen enerji, 2023’ün ilk yarısında rekor düzeyde azaldı. 27 üye ülke, 2022’nin aynı dönemine kıyasla elektrik için %17 daha az fosil yakıt tüketti.
- En düşük pay: Yılın ilk yarısında elektriğin sadece %33’ü fosil yakıtlardan üretildi. Bu, AB’nin enerji karışımında şimdiye kadarki en düşük pay.
- Neden? Bu düşüş, temel olarak elektrik talebindeki azalıştan kaynaklandı. Ilıman geçen kış mevsimi de 2023’ün ilk yarısında enerji kullanımının %5 oranında düşmesine neden oldu.
- Temiz enerji: Rüzgâr ve güneş enerjisi de blok genelinde büyüyerek düşüşe katkıda bulundu. Ancak fosil yakıtların yerini alması için temiz enerjinin büyümesinin hızlanması gerektiği belirtiliyor.
İlk Afrika iklim zirvesinin sonunda Nairobi Deklarasyonu yayınlandı. Deklarasyon, ülkelerin iklim krizine yanıt vermeye devam edebilmeleri için kıta genelinde borçların hafifletilmesi çağrısında bulunuyor.
- Ayrıntılar: Deklarasyon, aynı zamanda küresel karbon vergileri ve çok taraflı bankaların yönetiminde Afrika ve diğer ülkelerin daha fazla temsil edilmesi yönünde bir çağrıyı da içeriyor.
- Eleştiriler: Kıta çapında aşırı hava olaylarının geçim kaynaklarını kesintiye uğrattığı ve yerinden edilmeye yol açtığı bir dönemde, iklim finansmanının etkinlik boyunca ön plana çıkarılması eleştirildi. Adaptasyon ve gıda güvensizliği gibi sorunlara vurgu yapıldı.
G20’nin kömür kaynaklı kişi başına CO2 emisyonları, 2022 yılında 2015’e göre %7 arttı. Kömür kaynaklı kişi başına emisyonlar, geçtiğimiz yıl 1,6 tona ulaştı.
- Neden? Çin ve Hindistan’ın yeni kömür santrali kapasitesini hayata geçirmesi ve Avustralya’nın kişi başına karbon emisyonunun dünya ortalamasından neredeyse 3 kat yüksek olması, bu artıştaki önemli etkenler olarak değerlendiriliyor.
- Çin ve Hindistan: Çin, onaylanmış veya yapım aşamasında olan 243 GW’lık kömür yakıtlı enerji santrallari ile tüm Almanya’ya enerji sağlamaya yetecek yeni santrallar geliştirmeye devam etti. Hindistan’ın da kömür kaynaklı kişi başına düşen emisyonları dönem içinde %29 artışla 0,8 tona yükseldi.
2023 yazında hava sıcaklığı, ortalamanın 0,66 derece üzerine çıkarak 16,8 derece oldu. 2023 yılı, bu yılın ilk 8 ayındaki ölçümlerle, şu ana kadar 2016 yılı sonrası kayıtlarda en sıcak yıl oldu. 2023’teki ortalama sıcaklık, 2016’nın sadece 0,01 derece altında kaldı.
- Ağustos ayı: Geçtiğimiz ayın aynı zamanda küresel olarak kaydedilen en sıcak ağustos ayı oldu. Şimdiye kadarki en sıcak haziran ve temmuz aylarının ardından art arda üçüncü kez rekor kırılmış oldu.
- 1,5 derece: Ağustos ayının 1850-1900 döneminin sanayi öncesi ortalamasından yaklaşık 1,5 derece daha sıcak olduğu tahmin ediliyor.
KONUT VE SANAYİDE ELEKTRİFİKASYON
Enerji dönüşümü için enerjinin nasıl üretildiği kadar nasıl tüketildiğine de bakmak gerekiyor. Rüzgâr ve güneş teknolojileri son yıllarda hızlı bir büyüme yaşarken; sanayi, konutlar ve ulaştırma gibi enerji yoğun son kullanıcı sektörler hâlâ yoğun olarak fosil yakıtlara bağımlı. Bu noktada, fosil yakıt kullanımı elektrifikasyona geçişle azaltılmaya çalışılıyor. Rüzgâr ve güneş teknolojilerindeki maliyet düşüşleri sayesinde, artık birçok son kullanım sektörünü elektriklendirmek için uygulanabilir çözümler sunuluyor.
- Elektrifikasyon nedir? Elektrifikasyon, bir makine veya sistemin elektrik kullanır hale dönüşümü anlamına gelmektedir. Benzinli araçlardan elektrikli araçlara, doğal gaz ile çalışan kombilerden ısı pompalarına ve doğal gaz ile çalışan ocaklardan elektrikli ocaklara geçiş elektrifikasyona örnek olarak verilebilir.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin hazırladığı “Türkiye’de Konut ve Sanayi Sektörünün Elektrifikasyonu” başlıklı rapor, net-sıfır emisyon hedeflerine ulaşılması bağlamında Türkiye’nin elektrifikasyona geçişini analiz ediyor. Elektrifikasyon, Türkiye’nin enerji ithalatının ve cari açığının düşürülmesi ve dolaylı olarak enerji arz güvenliğinin sağlanması için önemli bir husus olarak değerlendiriliyor.
Konutlar
Türkiye’de binaların %60’ı doğal gaz, %34’ü kömür ile ısıtılırken, elektriğin payı %6 seviyesindedir. Elektrifikasyon bağlamında binalarda ısınma için en uygun teknoloji olarak ısı pompaları öne çıkmaktadır. Doğalgaz kombi/kazanları %85-90 verime sahipken, ısı pompaları kullanılan elektriğin yaklaşık 3 ila 5 katı kadar ısı üretebilmektedir.
Toplam elektrik tüketimi projeksiyonlarına bakıldığında, 2021 yılında konutlarda elektrik tüketimi, toplam enerji talebinin %20’sini oluştururken, 2053 yılında bu oranın ısı pompası kullanımının da etkisiyle %63’e çıkacağı öngörülüyor. Konutlarda ısı pompalarının hızlı bir şekilde yaygınlaşarak temel ısıtma kaynağı olması ve 2053 yılına kadar konutların %67’sine ulaşması bekleniyor.
Sanayi
Sanayi sektörü, Türkiye’de nihai enerji tüketiminin %33’ünü ve fosil yakıtların sanayi enerji tüketiminin üçte ikisinden fazlasını oluşturuyor. Demir-çelik ve çimento sektörlerinin toplam enerji tüketimi, sanayi enerji tüketiminin yaklaşık yarısını oluşturuyor. Çelik sektöründe elektrikli ark ocaklarının oranının yüksek olması önemli bir avantaj olarak görülürken; sanayi dönüşümü kapsamında katma değeri yüksek yassı ürünlerin üretiminin artması gerekliliği çelik endüstrisinde yeni elektrikli teknolojilerin (elektroliz, plazma ısıtma, mikrodalga vb.) yaygınlaşmasını gerektiriyor.
Sanayide elektrifikasyona azami geçişle birlikte, 2053 yılında fosil yakıtla karşılanacak 90 TWh’lik ısı ihtiyacı, 57 TWh’lik elektrikle karşılanabiliyor. Elektrifikasyon sonucunda sanayide doğrudan elektrik kullanım payının 2021 yılındaki %28’lik seviyeden, 2053 yılında %46’ya çıkacağı tahmin ediliyor. Elektrifikasyona ilave olarak çimento endüstrisinde biyokütle, demir-çelik endüstrisinde yeşil hidrojen ve farklı sektörlerde de doğal gaz kullanımının temiz sentetik yakıtlarla yer değiştirmesinin 2053’e kadar net sıfır emisyona ulaşılmasını sağlaması bekleniyor.
Sübvansiyonlar ve yenilenebilir enerjinin payı
Konut ve sanayi sektörlerinde elektrifikasyonun gelişimini yavaşlatan en önemli etkenlerden biri, yüksek oranda sübvansiyonlu mesken doğalgaz tarifeleri ve doğalgazın kullanımının artmasına yönelik politikalar. Perakende elektrik ve doğalgaz tarifelerindeki sübvansiyon düzeylerinin eşitlenmesi ve rekabetçi enerji fiyatlarına yönelik vergi politikalarının temiz teknolojileri destekleyecek şekilde belirlenmesi, elektrifikasyon oranının artması için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Elektrik sisteminde yenilenebilir enerjinin payı arttıkça, elektrik fiyatlarının doğalgaz fiyatlarından ayrışması ve daha ekonomik olması da bekleniyor. Elektrik fiyatlarının doğalgaz fiyatlarından ayrışması ile 2041 yılından sonra sıradan elektrikli ısıtıcılarla ısınmanın bile doğalgazlı ısınma yöntemlerine kıyasla daha ekonomik olacağı belirtiliyor.
- Konut: Elektriğin çatı üstü güneş enerjisiyle sağlanması halinde, ısı pompalarının enerji maliyetleri sübvansiyonlu doğalgaz tarifelerine kıyasla dahi daha ekonomik hale geliyor. Isı pompalarının mevcut durumda yüksek olan ilk yatırım maliyetlerinin önümüzdeki yıllarda daha da düşeceği öngörülüyor.
- Sanayi: Sanayi için elektrifikasyon dönüşümünde ekipman, kurulum ve ilgili süreç değişikliklerinin maliyetleri genellikle yüksek olsa da, ilk yatırım maliyetlerinin işletme maliyetlerinden daha az belirleyici olacağını ve sanayide de konutlardaki gibi kurulum fiyatlarının ilerleyen dönemlerde düşmesi öngörülüyor.
Sonuç olarak
Türkiye’nin özellikle sınırda karbon düzenleme mekanizması gibi dış etkenlere karşı hazırlıklı olması ve enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için, enerji değer zincirinde karbonsuzlaşmayı hızlandırması ve fosil yakıt teknolojilerinin yerine elektrikli teknolojileri yaygınlaştıracak politikaları hayata geçirmesi gerekiyor.
- Elektrifikasyona geçiş ile elde edilecek verimlilik sayesinde konutların ve sanayinin toplam enerji talebi 2053 yılında 127 TWh daha az gerçekleşecek. Türkiye’nin 2021 yılındaki 287,4 TWh olan fosil yakıt tüketimi ile karşılaştırıldığında bu oldukça yüksek bir seviye. Böylece 2053 yılında doğalgaz ithalatı 22,8 milyar m3 ve CO2 emisyonları 43,6 milyon ton azaltılabilecek.
- Konutlarda ve sanayide ısı pompaları ile diğer elektrikli teknolojileri yaygınlaştıracak iş modellerinin ve hizmetlerin geliştirilmesi, elektrifikasyon sürecini hızlandıracak etkenlerin başında geliyor.
- Doğalgaz boru hatlarının genişletilmesine yönelik politikaların net sıfır perspektifinde tekrar değerlendirilmesi önemli olarak görülüyor.
- Çatı üstü güneş enerjisi elektrik üretimi ve ısı pompası tüketimi arasında belirli şartlar dâhilinde yıllık mahsuplaşma yapılabilmesinin, tüketici tarafında önemli avantajlar sağlayabileceği belirtiliyor.
TAKİP ETTİKLERİMİZ
SEFiA İklim Gündemi ekibi olarak takip ettiğimiz değerlendirme yazılarını ve diğer önemli gelişmeleri derliyoruz:
- İklim Kanunu’nun Çevre Komisyonu’nda görüşüldükten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayına sunulacağı bildirildi.
- Kayıp zarar fonunda parayı kim alacak?
- İklim politikaları her zamankinden daha karmaşık ve acil; IPCC hâlâ amacına uygun mu?
- ABD ve Avrupa Birliği, Çin ve diğer ülkelerden gelen fazla çelik üretimini hedefleyen yeni tarifeler getirecek bir anlaşma üzerinde çalışıyor.
- Dünyada ve Türkiye’de çevresel ürünler
Siz de fikrinizi belirtin