Türkiye’nin Sera Gazı Emisyonları 2020de %3,1 Oranında Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılına ilişkin sera gazı emisyonu verilerini açıkladı. Sera gazı envanteri sonuçlarına göre, 2020 yılı toplam sera gazı emisyonu bir önceki yıla göre %3,1 artarak 523,9 milyon ton (Mt) CO2 eşdeğeri olarak hesaplandı. Bu dönemde toplam emisyonlarda karbondioksit eşdeğeri olarak en büyük payı %70,2 ile enerji kaynaklı emisyonlar alırken, bunu sırasıyla %14 ile tarım, %12,7 ile endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı, %3,1 ile atık sektörü takip etti. Kişi başı toplam sera gazı emisyonu 1990’da 4 ton karbondioksit eşdeğeri olurken, 2019’da 6,2 ton ve 2020’de 6,3 ton karbondioksit eşdeğeri olarak hesaplandı.

Türkiye’deki Kömür Sahaları Güneş Panelleri ile Donatılırsa 6,9 Milyon Hanenin Elektrik İhtiyacı Karşılanabilir

“Kömür Sahalarının Güneş Potansiyeli” raporu kömür sahalarının güneş panelleriyle donatılması halinde sağlanacak avantajları ele alıyor. Çalışma kapsamında, toplam kurulu gücü 10.495 MW olan 22 kömürlü termik santrala kömür sağlayan açık maden ocağı hesaplamaya dahil edildi. 22 kömürlü termik santrala kömür sağlayan kömür sahalarına 13.189 MW kurulu gücünde güneş enerji santralı kurulabilir. Bu, Türkiye’nin şu anki güneş kurulu gücünün (7815 MW) %170 artması demek. Bu kurulu güçten üretilecek 19.079 GWh elektrik, 6,9 milyon hanenin yıllık elektrik ihtiyacını karşılayabilir. Yenilenebilir güneş enerjisi sayesinde yıllık 12,4 milyon ton CO2 emisyonunun önüne geçilebilir.

Iğdır Avrupa’da Hava Kirliliği En Yüksek Kent Oldu

Her yıl İsviçre merkezli hava kalitesi teknolojisi şirketi IqAir tarafından yayımlanan Dünya Hava Kirliliği raporunun yeni çalışmasına göre, Türkiye 2020 yılındaki gibi dünyanın en kirli havasına sahip 46. ülkesi oldu. Rapor, 117 ülkede 6476 şehirdeki hava kalitesi izleme istasyonlarından alınan metreküp başına düşen ince parçacıklı madde (PM 2,5) yoğunluğu ölçümlerine dayanıyor. Çalışmaya göre Ankara dünyanın en kirli 54. başkenti olurken Iğdır, Avrupa’nın hava kirliliği en yoğun şehri olarak belirlendi. Avrupa’nın en kirli şehirleri sıralamasında Iğdır’ı Rusya’daki Krasnoyarsk ve Sırbistan’daki Novi Pazar izledi. Düzce ise Avrupa’nın en kirli beşinci şehri olarak yer aldı.

AB Sınırda Karbon Düzenlemesinde Anlaşmaya Vardı

AB Konseyi, üye ülkelerin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) adlı düzenleme konusunda anlaştıklarını duyurdu. Açıklamada, söz konusu mekanizmanın çevreyi korumak için hazırlandığı ve temel amacının karbon kaçağını önlemek olduğuna dikkat çekildi. Mekanizmayla ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele için karbon fiyatlandırma politikaları oluşturmaya teşvik edildiği vurgulanan açıklamada, bunun AB dışında üretilen karbon yoğun ürünlerin ithalatını hedef aldığı aktarıldı. Açıklamada, üçüncü ülkelerden gelen çimento, alüminyum, gübre, elektrik, demir ve çelik gibi ürünlerin karbon vergisine tabi tutulacağı ifade edildi. Değeri 150 eurodan az olan malların söz konusu yükümlülüklerden muaf tutulacağına dikkat çekilen açıklamada, AB’ye yapılan sevkiyatların yaklaşık üçte birinin bu kategoriye girdiği ve bu muafiyetin idari yükü hafifleteceği vurgulandı.

Güneş ve Rüzgar Enerjisi Rekor Kırdı; 2021’de Küresel Elektrik Üretiminin 10’da 1’ini Karşıladılar

Ember tarafından yeni yayımlanan bir rapor, elektrik üretiminde en hızlı büyüyen kaynaklar olan rüzgar ve güneşin 2021 yılında küresel elektrik üretimindeki payının %10’u yakalayarak rekor kırdığını ortaya koyuyor. Önemli bir kilometre taşı teşkil eden bu seviyeye şu anda dünyada 50 ülke ulaştı. Bu seviyeyi yedi yeni ülke 2021’de ilk kez geçti: Çin, Japonya, Moğolistan, Vietnam, Arjantin, Macaristan ve El Salvador. Genel olarak, 2021 yılında küresel elektriğinin %38’i temiz kaynaklardan üretilirken, kömüre dayalı üretimin seviyesi %36’da kaldı.

İklim Finansmanı Raporu:

G20 Yeşil Toparlanma Şansını Geri Tepti

Yeni bir analize göre G20 ülkelerinin ekonomiye teşvik amaçlı aktardığı 14 trilyon dolarlık pandemi kurtarma harcamalarının yalnızca yaklaşık %6’sı “yeşil” işlere gitti. G20 mali teşvik harcamalarının analizi, birçok hükümetin pandemi ve karantinaların neden olduğu ekonomik bunalımdan “daha iyi dönebilecek” bir “yeşil toparlanma” taahhütlerini yalanlıyor. Pandemideki hükümet harcamalarının çoğu sağlık sistemlerinin finansmanına ve ücretlerin desteklenmesine katkıda bulunurken, ülkeler fosil yakıt endüstrileri için kurtarma paketlerine “yeşil şartlar” ekleme fırsatını kaçırdı.